Su Döngüsü nedir?

edirne yagmur

Hidrolojik döngü veya hidrolojik döngü olarak da bilinen su döngüsü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar.

Bu işlem sırasında su, durumunu bir aşamadan diğerine değiştirir, ancak toplam su parçacığı sayısı aynı kalır. Diğer bir deyişle, 100 gr su toplayıp kaynatmak mümkün olsaydı, yine de buhar olarak 100 gr’lık bir kütle tutacaktır. Benzer şekilde, 100 gr buhar toplanır ve yoğunlaştırılırsa, ortaya çıkan su yine de 100 gr ağırlığında olacaktır.

Su, buharlaşma, eritme ve donmadan süblimleşme, yoğunlaşma ve çökelmeye kadar çeşitli süreçlerle durumunu değiştirir. Tüm bu değişiklikler enerjinin uygulanmasını gerektirir.

Su Döngüsü Aşamaları
Suyun hareketiyle ilgili birçok süreç vardır. Aşağıda, su döngüsünün farklı aşamaları listelenmiştir.

1. Buharlaşma
Güneş nihai enerji kaynağıdır ve yeryüzünde meydana gelen buharlaşmanın çoğuna güç sağlar. Buharlaşma genellikle su kütlelerinin yüzeyindeki su molekülleri uyarıldığında ve havaya yükseldiğinde meydana gelir. En yüksek kinetik enerjiye sahip bu moleküller su buharı bulutlarında birikir. Buharlaşma genellikle suyun kaynama noktasının altında gerçekleşir. Evapotranspirasyon adı verilen başka bir süreç , bitkilerin yapraklarından buharlaşma meydana geldiğinde meydana gelir. Bu süreç atmosferdeki suyun büyük bir yüzdesine katkıda bulunur.

2. Süblimasyon
Süblimleşme, kar veya buz suya dönüşmeden doğrudan su buharına dönüştüğünde meydana gelir. Genellikle kuru rüzgarlar ve düşük nem nedeniyle oluşur. Hava basıncının oldukça düşük olduğu dağ zirvelerinde süblimleşme gözlemlenebilir. Düşük hava basıncı, işlemde daha az enerji kullanıldığı için karın su buharına dönüştürülmesine yardımcı olur. Süblimleşmenin başka bir örneği, sisin kuru buzdan fırladığı aşamadır. Yeryüzündeki birincil süblimasyon kaynağı, dünyanın kutuplarını örten buz tabakalarıdır.

3. Yoğunlaşma
Atmosferde biriken su buharı, yüksek rakımlarda bulunan düşük sıcaklıklar nedeniyle sonunda soğur. Bu buharlar küçük su ve buz damlacıkları haline gelir ve sonunda bulutları oluşturmak için bir araya gelir.

4. Yağış
0 santigrat derecenin üzerinde buharlar su damlacıklarına yoğunlaşacaktır. Bununla birlikte, toz veya diğer safsızlıklar olmadan yoğunlaşamaz. Bu nedenle, su buharı parçacığın yüzeyine yapışır. Yeterince damlacık birleştiğinde, bulutlardan aşağıya ve yere düşer. Bu sürece yağış (veya yağış) denir. Özellikle soğuk havada veya çok düşük hava basıncında, su damlacıkları donar ve kar veya dolu olarak düşer.

5. Sızma
Yağmur suyu, sızma süreci ile toprağa emilir. Emilim seviyesi, suyun içine sızdığı malzemeye göre değişir. Örneğin, kayalar topraktan nispeten daha az su tutacaktır. Yeraltı suyu, dereleri veya nehirleri takip edebilir. Ancak bazen, daha derine batarak akiferler oluşturabilir.

6. Yüzey akışı
Yağıştan gelen su akifer oluşturmazsa, yerçekimini takip eder, genellikle dağların ve tepelerin kenarlarından aşağı akar; sonunda nehirler oluşturur. Bu sürece akış denir. Soğuk bölgelerde buzullar, kar yağışı miktarı buharlaşma veya süblimleşme oranından daha hızlı olduğunda oluşur. Dünyanın en büyük buzulları kutuplarda bulunur.

Yukarıda bahsedilen tüm adımlar, ne sabit bir başlangıç ​​ne de bir sonla döngüsel olarak gerçekleşir.

Ayrıca Okuyun: Okyanuslara Dönüş

Su Döngüsünün Etkileri
Su döngüsünün iklim üzerinde muazzam bir etkisi vardır. Örneğin, sera etkisi sıcaklıkta bir artışa neden olacaktır. Su döngüsünün buharlaşmalı soğutma etkisi olmasaydı, yeryüzündeki sıcaklık büyük ölçüde artardı.
Su döngüsü aynı zamanda diğer biyojeokimyasal döngülerin ayrılmaz bir parçasıdır.
Su döngüsü dünyadaki tüm yaşam süreçlerini etkiler.
Su döngüsü aynı zamanda havanın temizlenmesi olarak da bilinir. Örneğin, çökeltme işlemi sırasında su buharları kendilerini toz parçacıklarına bağlamak zorundadır. Kirli şehirlerde yağmur damlaları, toz toplamanın yanı sıra, bulutlardan düşen suda çözünen gaz ve kirleticileri de toplar. Yağmur damlalarının ayrıca bakteri ve endüstriyel kurum parçacıkları ve duman gibi biyolojik ajanları topladığı bilinmektedir.

Share:

Author: serkan ozkan